Trabzonspor, 2025-2026 sezonu forma tanıtımını yalnızca bir ürün lansmanı olarak değil; aidiyet, vefa ve hafıza üzerinden kurgulanan güçlü bir iletişim kampanyasıyla gerçekleştirdi.
“Forma Unutmaz” sloganıyla hayata geçirilen kampanya, bordo-mavili kulübün derin köklerine, duygusal mirasına ve sadık taraftarlarına adeta bir selam niteliğinde.
Reklam değil, hafızaya yolculuk
Tanıtım iki ayrı filmle kurgulandı. İlk filmde TS Club mağazasında geçen sahneler, bugünün Trabzonspor sevdalıları ile kulübün efsanelerini aynı çerçevede buluşturuyor. Oyuncu Seray Kaya, müzisyen Seren Uzun ve içerik üreticisi Hacı Ahmet Ak, formalarını seçerken, yanlarında Ali Kemal Denizci, Necati Özçağlayan, Turgay Semercioğlu, Hami Mandıralı gibi kulüp tarihine damga vurmuş isimler beliriyor. Bu sahnede geleceğin yıldızları arasında gösterilen U-19 futbolcusu Bican Tibukoğlu da yer alıyor; geçmişle gelecek iç içe geçiyor.
Duygusal hafıza, stratejik anlatı
Kampanyanın merkezinde pazarlama diliyle değil, duygusal bir anlatıyla kurgulanmış strateji var. Bu tercih, sadık taraftar kitlesiyle gönül bağı kurmanın ötesine geçerek markayı toplumsal bir hafızanın taşıyıcısı olarak konumlandırıyor. İkinci film, Trabzonspor’un değerlerini yansıtan isimlerle bu hafızayı daha da derinleştiriyor: Eren Bülbül, Ahmet Minguzzi, Volkan Konak, Kazım Koyuncu, Şamil Ekinci, Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer, Osman Türk, Salih Erdem, Nizamettin Algan ve daha niceleriyle Trabzonspor sadece bir kulüp değil, yaşayan bir kültür olarak karşımıza çıkıyor.
Kampanya, markanın iletişim dilini “anlatmak”tan “hatırlatmak”a çevirerek; tüketiciyle değil, taraftarla konuşmayı tercih etti. Trabzonspor’un resmi X hesabından paylaştığı şu cümle, tüm stratejinin duygusal yükünü taşıyor:
“Yayladaki dumanı, dumandaki yağmuru, yağmurdaki çiçeği, çiçekteki böceği bile hatırlayan, hiç sizi unutur mu? Unutmayız. Unutamayız!”
Marka, hatıra, kimlik
Judo imzasını taşıyan kampanya, klasik bir forma lansmanını çok daha fazlasına dönüştürdü. “Forma Unutmaz”, bir pazarlama hamlesi değil; bir şehir, bir tarih ve bir kimliğin forma aracılığıyla yeniden hatırlatılması olarak zihinlerde yer etti. Bu stratejik yaklaşım, taraftarı sadece müşteri değil, hikayenin bir parçası olarak görmenin başarılı bir örneği.