Tüketicilerin %75’i editoryal ortamlarda içerik ve önerilere güvenoyu verirken, sadece %54’ü sosyal ağlar için aynı şeyi söylüyor.
Sosyal ağların kullanıcılarını “sahte haberler” ile musallat olduğu bir sır değil. Sosyal ağlar, kullanıcıdan çok fazla zaman çalmaya devam etse de gerçek şu ki, orada gördükleri içerikten giderek daha fazla şüpheleniyorlar ve bu tür platformlarda daha az zaman geçirmeyi planlıyorlar.
Outbrain ve Savanta tarafından yakın zamanda yapılan küresel bir araştırmaya göre, tüketicilerin %21’i önümüzdeki altı ay içinde sosyal medyada daha az zaman geçirmeyi planlıyor .
Yakın gelecekte sosyal medya ile bağlarını kesmeyi planlayan kullanıcıların %39’u bunu nihai hedefi bir tür dijital “detoks”a başlamakla yapacak, %33’ü işte veya ders çalışırken sosyal ağlarda geçirdikleri zamana yatırım yapacak. Bununla birlikte %36’sı bunun yerine editoryal içerik web sitelerini (örneğin haberler ve yaşam tarzı) ziyaret edeceğini söylüyor.
Tüketicilerin %75’i editoryal ortamlarda gözüne ulaşan içerik ve önerilere güvenoyu verirken, sadece %54’ü sosyal ağlar için aynı şeyi söylüyor.
Kullanıcı editoryal mecralara yöneliyor
Ayrıca, evdeki karar vericilerin editoryal ortamlarda yolunu bulan içeriğe ve önerilere güvenme olasılığının çok daha yüksek olduğunu belirtmekte fayda var.
Kullanıcının editoryal ortamlara duyduğu güven, oraya giden reklamlarda da bir “halo etkisi” yaratabilir. Kullanıcının orada görünen reklamlara güvenmeyeceği sosyal ağlarda olanların tam tersi.
Outbrain ve Savanta tarafından yapılan araştırmaya göre, sosyal ağlardaki reklamlar, kullanıcının gözünde en müdahaleci olanı, bunu görüntülü reklamcılık ve “ücretli arama” izliyor.
Buna karşılık, doğal reklamcılık, en az müdahaleci reklam formülü olarak öne çıkıyor ve %64’ü editoryal ortamlarda bulunan yerel reklamlara güveniyor.
Her kullanıcıya ve duruma göre uyarlanmış öneriler de tüketiciler arasında çok popüler. Başlıklar (%46), fotoğraflar (%44) ve videolar (%39) özellikle öneriler söz konusu olduğunda çekici. 18 ila 24 yaş arasındaki gençlerin durumunda, benzersiz ve kişiselleştirilmiş görsel-işitsel formatlar bu hedefe en fazla ilgiyi yaratanlar.
Önerilerin çeşitliliğinde duracak olursak, kullanıcıların %36’sı tercihlerine göre gelişen değişken nitelikteki deneyimleri tercih ederken, %35’i zaman içinde benzer ve sabit olan deneyimleri seçiyor.