Şirketlerin pazarlama kampanyalarının etkisini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla WARC Creative, 2022’de dünyanın en tanınmış ve etkili kampanyalarından bazılarının stratejilerini analiz eden bir rapor yayınladı. Bu rapor Effective 100 listesinde yer alan kampanyaların arkasındaki stratejileri özetliyor.
Effective 100, yılın en iyi reklam kampanyalarının mükemmelliğini performanslarına ve özellikle sektör tarafından belirlendiği üzere hem küresel hem de yerel olarak etkinliklerine göre kutlayan küresel bir referans listesi.
WARC Creative Başkanı Amy Rodgers‘ın sözleriyle, “Büyük markaların ticari etkilerini artırmak için benimsediği yaklaşımları anlamak için, Effective 100 listesine yansıyan ödüllü kampanyaları analiz ettik. Dolayısıyla bu keşifler, içgörülere dayalı bilgi ve ilham yoluyla pazarlama kararlarında güven sağlıyor” diyor.
WARC’a göre en etkili pazarlama kampanyalarından öğrenilen 3 ders:
Temel bir temel olarak amaç
“Etkili 100” listesi, amacın çok önemli olduğunu gösteriyor, listede görünen kampanyaların yarısında bir amaç unsuru var. Giderek daha fazla marka, dünyada bir fark yaratma ideallerini amaçlar aracılığıyla göstermeye çalışıyor. Bu anlamda şirketler, izleyicileri destekleyen ve aynı zamanda iş sonuçlarını iyileştiren girişimlere yatırım yapıyor.
Örneğin, FCB Chicago/FCB New York‘un Michelob Ultra için hazırladığı “Contract for Change” kampanyası, çiftçilerin Pure Gold biraları için tedarik zincirini güvence altına alırken organik alternatifleri seçmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Teknolojik yenilik yeni bir rota sunuyor
Teknolojideki gelişmeler, pazarlamacıların sosyal medya veya oyun aracılığıyla kitlelere ulaşması için yeni yollar sunuyor. Artırılmış gerçeklik veya 3D aktivasyonlar gibi teknolojilere olan bağlılık, 2022’nin en etkili kampanyalarından bazılarında zaten belirgin ve belirli kitlelere yaklaşmak için insan veya sanal etki kullanımıyla sıklıkla birleştiriliyor.
Örneğin, Ogilvy São Paulo tarafından Magazine Luiza için geliştirilen “Lu From Magalu: The Biggest Virtual Influencer in the World” kampanyasının durumu tam olarak bunu yansıtıyor: Sanal bir etkileyici tarafından geliştirilen bir reklam çalışması. Bu aktivasyonlar, Lu’yu küresel bir simge haline getirdi ve milyarlarca görüntülemeyi aşan TikTok videoları ile etkileyici, Apple veya McDonald’s gibi markaların yanında boy göstermeye başladı.
“Açlık satar”
WARC raporunda da belirtildiği gibi “pazarlama dünyasının profesyonelleri, listede yer alan kampanyaların %34’ünü oluşturan yiyecek ve içecek kategorilerinden ilham almalı.”
Bu kategorinin yenilikçiliği ve çok yönlülüğü ortada ve bu nedenle kampanyalarda gösterilen yaratıcılık, kullanıcıların dikkatini çekmek için tüm sınırları aşıyor. Ek olarak, etkileyicilerle yapılan işbirliklerine yönelik bahisler, izleyicilerin ilgisini uyandırmak için kendilerini özellikle etkili yaklaşımlar olarak konumlandırıyor.
Örneğin, Wieden+Kennedy New York‘un McDonald’s için dünyanın en tanınmış ünlülerinden ve şahsiyetlerinden bazılarının favori menülerini sergileyen “Famous Orders” kampanyasında olduğu gibi…