Yolun başında elbette zorluklar yaşıyorsun. En küçük bir ilerleme bile büyük motivasyon kaynağı olabiliyor. Ben böyle anlarda her zaman arkamızda bıraktığımız yola, başardıklarımıza baktım ve yoluma devam ettim. 10 yılda dünya devlerine kafa tutan bir marka yaratmayı başardık. Gelişmeyi görmek, benim için başlı başına bir motivasyon kaynağı. Aynı zamanda özgüvenimi de artırıyor. Sonra hemen yeni hedefler belirlemeye başlıyorum. Gelecek hafta, gelecek ay ve gelecek yıl neyi başarmak istediğime odaklanıyorum.
Hayatınızda dibe vurduğunuzu düşündüğünüz anda bile kendinizden vazgeçmeyip yeni hayallere odaklanıp çok çalıştığınızda başarıya ulaşıyorsunuz. Benim tecrübem, bunun çok güzel bir örneği. Başarılı bir voleybolcuyken ve hayatımın akışını bu yönde çizdiğimi düşünürken bir sakatlık her şeyi değiştirdi. Bütün hayatımı adadığım bir sporculuk serüveni son bulmuş ve tüm kariyerim, emeklerim, hedeflerim her şey bir anda yok olup gitmişti. Ancak pes etmedim. Kendime yeni bir yol çizmeye karar verdim. Ve bugün bulunduğum yerdeyim.
“Özgün olmak, mevcut olanı, sana sunulanı kabul etmemekle başlıyor”
İşin içine duygusal zekayı katarak ilerlemek benim için önemli. İster çalışma arkadaşımız ister tüketicimiz olsun; diğer insanların duygularını ve ihtiyaçlarını tanıma ve anlama, onların bakış açılarıyla empati kurmanın öneminin farkındayım.
Aynı zamanda özgün olmayı da son derece önemsiyorum
Ve özgün olmayı ‘kendin olmak’ diye tanımlıyorum. Hiç kasmadan, saklanmadan, kendini ortaya koymak… Samimi davranmak… Adam Grant şöyle diyor; “Özgünlüğün ayırt edici özelliği, varsayılanı reddetmek ve daha iyi bir seçeneğin var olup olmadığını araştırmaktır.” Buna da katılıyorum. Özgün olmak, mevcut olanı, sana sunulanı kabul etmemekle başlıyor. Ancak illa ki bir şeyi yeniden keşfetmeniz de gerekmiyor. Esinlenme mümkün. Sizden önce yapılanlara bakarak tamamen kendinize ait bir şey üretebilirsiniz. Özgün olmanın önemli bir şartı da kendini başkalarıyla karşılaştırmaya bir son vermektir. Rekabet normal ama kıyas asla!
“Hedefimiz, geleceğe ve insana değer katan bir marka olarak anılmak”
URBAN Care’i 10 yıl önce kurarken ilhamımızı kadınlardan aldık. Onlar için, onların büyük beğeni ve keyifle kullanacakları ürünler sunmak istedik ve bunu başardık. Yine ilk günden bu yana hedefimiz, geleceğe ve insana değer katan bir marka olarak anılmak. Sanatın, sporun, sosyal hayatın tüm renklerini içinde barındıran bir markayız. Buradan yola çıkarak gençlerle ve kadınlarla aramızdaki bağı güçlendirmek, onlara ilham vermek, hayallerine destek olmak amacıyla için URBAN Care Young Talent Platformu’nu hayata geçirdik. Bu proje kapsamında, her yıl farklı sanat, spor ya da benzeri alanlardaki gençlerin hayallerine destek olmak amacıyla burs imkanı sağlamaya başlıyoruz.
Platformun ilk yılında Toplum Gönüllüleri Vakfı-TOG’un iş birliğiyle dansa odaklanıyor ve ülkemizde dans kültürünün yaygınlaştırılmasına katkı sağlamak istiyoruz. Gençlere, genç kızlara ve kadınlara hayallerini gerçekleştirme fırsatı vermek için bir fon kaynağı oluşturacağız. Profesyonel olanlara-olmayanlara yönelik, katılımcıların ufuklarını açarak, dans kariyerlerini inşa etmeleri için yurt dışı eğitim fırsatı sunacağız. Eğitim sağlanan gençlerle birlikte, Anadolu’nun farklı köşelerinde ve özellikle afet bölgesinde yer alan TOG Destek Merkezleri’nde gönüllü olarak URBAN Care Dans Atölyeleri gerçekleştirmeyi hayal ediyoruz. Gelecek yıllarda farklı odak noktalarıyla devam edeceğiz. Program kapsamında destekten yararlanmak isteyen dansçılar, başvurularını www.urbancaretalent.com üzerinden yapabiliyor.
“Bugün pek çok genç kız, bir rol model eksikliği yaşıyor.”
En önemli konu, rol model olmak ve ilham verebilmek… Çünkü bugün pek çok genç kız, bir rol model eksikliği yaşıyor. Bunu ‘görmek inanmaktır’ diye tanımlayanlar var. Genç kızlar bir kadının yükseldiğini gördüklerinde bu onların hırslarını kamçılıyor.
Bir kadın lider, kendi potansiyelini gerçekleştirdikten sonra etrafını gelecek vadeden kadın lider adaylarıyla güçlendirebilir. Onlara hem örnek olabilir hem de kadınların iş dünyasındaki artı avantajlarını sunmalarına destek verebilir. Liderlik rollerinde kadınları desteklemek çok önemli. Yine iş dünyasındaki her kadının görevi, bu konuda farkındalık oluşmasına katkı sunmak. Bugün masaya oturmak artık yeterli değil. Hedef, masanın başına oturmak yani karar verebilir pozisyona gelmek olmalı.
Güçlü yönlerinizin, becerilerinizin, sınırlarınızın ve bunlardan nasıl yararlanabileceğinizin farkında olun. Sevdiğiniz işi yapın, yaptığınız işe tutkuyla bağlanın… Konfor alanınızın dışına çıkın, bu ilk başta rahatsız edici gelebilir. Ancak yeni şeyler denediğinizde otomatik olarak kendinizi bir sonraki rolünüze de hazırlarsınız. Kariyerinizin hangi aşamasında olursanız olun öğrenmeye devam edebilirsiniz. Hayat boyu öğrenme çağında kendini geliştirmeye devam etmek, yeni beceri ve yetenekler kazanmak çok önemli.