P&G’de “Liderlik” en önemli değerlerimizin başında geliyor. Bizim için liderlik, faaliyet gösterdiğimiz her alanda lider olma anlayışıyla ilerlemek, varmak istediğimiz hedeflerle ilgili net stratejilere, amaçlara ve bunları gerçekleştirebilecek yeteneklere sahip olmak demek. Liderliği besleyen ve en az onun kadar değerli olan dört temayı daha oldukça önemsiyoruz.
Bunlardan biri “Sahiplik”; amaçlarımıza, iş süreçlerimize sahip çıkarak ekibimizin ve sistemlerimizin ortak hedeflere ulaşmak üzere geliştiğinden emin olmak. Bir diğeri “Doğruluk”; tüm süreçlerimizde etik, faaliyet gösterdiğimiz ülkenin kural ve kanunlarına uygun, tüm ekosistemimizde P&G değerlerini baz alarak hareket etmek. Başka bir değer ise “Kazanma Arzusu”; ünvanlardan bağımsız tüm ekiplerimizin en iyisini yapma ve başarma arzusuyla hareket etmesi. Son olarak “Dürüstlük”; yani birbirimize ve yeteneklerimize güven duymak, tüm paydaşlarımıza kendimize davranılmasını istediğimiz hassasiyetle yaklaşmak. Bu değerleri yaşatmanın en önemli yolu da aslında sözde bırakmayıp hayatımızın içine işleyen bir sistem kurmaktan geçiyor. P&G’de tüm sistem bu değerler üzerine kurulu dolayısıyla içselleştirerek devam etmesini sağlıyoruz.
“Genel kadın yönetici oranımız %62”
Bu yönde çalışmalarımızın ilk adımı, P&G’de yaptıklarımız. P&G’de “Eşit Görüyoruz” anlayışıyla hareket ediyoruz. Eşit fırsatlar tanınır ve farklılıklara saygı duyulursa daha başarılı ve saygılı bir çalışma ortamı yaratacağımıza inanıyoruz. Yurtdışına giden kadın çalışan sayısı oranımız %55, üst düzey kadın yönetici oranımız %63, genel kadın yönetici oranımız %62, şirketteki tüm kadın çalışan oranımız ise %62.
‘Geleceğin P&G’li Kadın Liderleri’ programımızla da üniversitelerin 3’üncü ve 4’üncü sınıflarında okuyan veya yüksek lisans yapan genç kadınların liderlik beceri ve yeteneklerini güçlendiriyor, üst düzey yönetim pozisyonlarına hazırlıyoruz. Hızlı tüketim sektöründe bir markayı yönetmek, markanın pazara giriş ve satış stratejilerini belirlemek konularında kapsamlı bir eğitim sunuyoruz. Diğer bir önemli iç uygulamamız da 8 haftalık ücretli babalık iznimiz. Bebek bakımında anne ve babanın eşit sorumluluğu olduğuna inanıyoruz.
Kurumsal olarak ve markalarımızla neler yapıyoruz derseniz; kız çocukları için eğitimin ve kadınlar için ekonomik fırsatların önündeki engellerin kaldırılması, önyargı bariyerlerinin aşılması için topluma katkı projeleri yürütüyor, sponsorluklar üstleniyoruz.
‘Kadın Milli Voleybol Takımı’ sponsorluğunu üstlenen Orkid markamızla tabuları yıkarak, rol modeller yaratarak kadınların ve genç kızlarımızın yaşam kalitesini arttırmayı amaçlıyoruz. “Çocuk da Yaparım Kariyer de” sloganı hala hafızalarda. Ayrıca “Kız gibi” ifadesini “yapabileceğinin en iyisini yapmak” anlamına dönüştürdük. İyilik ortağımız Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ile “Okula Devam” diyerek kız öğrencilerin eğitimlerini özgüvenle sürdürmeye destek olmak için milyonlarca ped bağışı yaptık. Son olarak genç kızlara destek olmak ve spor ile bağlarını kuvvetlendirmek amacıyla ‘Oyuna Devam’ kampanyasını başlattık. Ortak noktası spor olan ve farklı sektörlerde başarı kazanmış kadınları bir araya getirerek genç kızların spor ile olan bağlarını güçlendirmeyi amaçladık. Cinsiyet eşitliğine destek verdiğimiz bir başka alan ise Ariel markamızın üstlendiği ‘Kadın Milli Futbol Takımı’ sponsorluğu.
Diğer bir önemli projemiz ise Olimpiyat sponsorluğumuz çatısı altında yürüttüğümüz ‘Yıldız Anneler’ programımız. Bu programda da 10 yıldır anneleri çocuklarını spora yönlendirme konusunda bilinçlendiriyoruz ve spor kültürünün gelişimine katkı sağlıyoruz. Toplamda 46 olimpik ve paralimpik sporcumuzun annelerine sponsorluk desteğinde bulunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu yolda en büyük yük annelerin omuzlarında. Diğer yandan erkeklerle özdeşleştirilmiş boks, tekvando gibi pek çok branşta kadın sporcularımızın da sponsoruyuz, bu alanda yerleşmiş stereotiplerin değişmesi için kadın sporcularımızı destekliyoruz.
Üçüncü adımda ise ilgili topluluklarla eşitlik adına kurduğumuz ortaklık ve iş birlikleri. Ön yargılarla mücadele etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için kurumsal sesimizi güçlendiriyoruz. Bu alanda en önemli platformlardan ‘Lead Network’un de üyeleri arasındayız. Bunun yanı sıra Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) gibi sektör kurumlarının cinsiyet eşitliği alt gruplarında üye olarak çalışmalar düzenliyor, eğitimlere katılarak kadınlara destek oluyoruz.
“Kız çocuklarımızın ve kadınlarımızın haklarını bildikçe yapabildiklerini gördükçe aşamayacağı hiçbir engel yok”
Cinsiyetçi stereotiplerin toplumsal eşitliğin önünde yarattığı engelleri kaldırmanın en temel iki önceliğinin eğitimle bilinçlendirmek ve ilham alacağımız rol modelleri daha görünür kılmak olduğuna inanıyoruz. Bu konuda rol model yaratmaya, projeler geliştirmeye, kadınların sesi olmaya çok ihtiyaç var ve eğitim bu yönde bilinç yaratmak adına çok önemli. Kız çocuklarımızın ve kadınlarımızın haklarını bildikçe yapabildiklerini gördükçe aşamayacağı hiçbir engel yok.
P&G içerisinde herkesin eşit muamele gördüğü ve sahip olduğu potansiyelin tam anlamıyla katkıda bulunabileceği bir kültür yaratmayı taahhüt ediyoruz. Bu nedenle, şirketimizin her alanında 50/50 temsilin sağlanması, en önemli önceliğimizi oluşturuyor. P&G’de cinsiyet eşitliğine hem kurum içinde hem dış paydaşlarımızla yaptığımız tüm iş birliklerinde dahi dikkat ediyoruz.
Üyesi olduğumuz Lead NetWork Türkiye’nin “50-50 için El Ele” çalışmasında da amaçladığı gibi tüm iş dünyasının başta temsiliyet olmak üzere her alanda eşitliği sağlamaya yönelik adımlarını hızlandırması gerektiğine inanıyoruz.
Şanslıyım ki P&G’nin en temel prensiplerinden biri cinsiyet eşitliği ve bu şirket kültürü sayesinde kadın çalışanlar rahat ve güven hissettiği bir iş ortamının yanı sıra liderlik yolunda eşit koşullara sahip olarak ilerleyebiliyor. Ancak birçok kadın, cam tavanlar dediğimiz engellerle karşılaşabiliyor. Buna rağmen, bu engelleri düşünerek, cinsiyet nedeniyle bir göreve gelemeyeceğini en baştan kabul etmek, bir kadının kariyeri için yapacağı en büyük hata olur. Bu nedenle genç kadınlara kendilerine güvenip cesur adımlar atmalarını, öğrenmeye ve gelişime açık davranarak bilgi ve yeteneklerini geliştirmeye odaklanmalarını tavsiye ederim.