Ev yapımı dondurma tarifiyle ilgili bir video. Çiçek dekorasyonu yapma talimatlarını içeren bir gönderi. Ya da yağmurlu bir günde çocuklarla yapılabilecek aktivitelerle ilgili bir yazı. Bunlar, sosyal medyada kolayca karşılaşabileceğiniz ve belki farkına varmadığınız içerikler ancak bazıları, kullanıcıların görüşlerini bölen ve kültürel uçurumun bir portresini sunan ve büyük bir tartışma yaratan “geleneksel” trendin bir parçası: “Tradwife”
“Traditional” (Geleneksel) ve “Wife” (eş) kavramlarının birleşiminden doğan “Tradwife” hareketi, ev ve aileye odaklanan yaşam tarzını tercih eden Anglo-Sakson kadınlarını ifade ediyor. Bu trend, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta belirgin bir şekilde varlık gösteriyor ve pandemi gibi olaylarla daha da ön plana çıkıyor.
Bu eğilimin yükselişine yol açan koşullar oldukça çeşitli. Kendilerini tatmin etmeyen iş ve ekonomik sistem nedeniyle hayal kırıklığına uğradıktan sonra bu yaşam tarzını benimseyen, trendi besleyen yaratıcı ve influencer’lardan oluşan bir kesim var. Yani, aile evinde kişisel doyum aramak için, iş-yaşam dengesine çok az yer bırakan veya hiç yer bırakmayan, aşırı çalışma saatlerine sahip, düşük ücretli bir işten vazgeçmeye karar verenler… Aynı zamanda çocuklu bir ailede iki yetişkinden birinin maaşından vazgeçmeyi göze alabilen ayrıcalıklı bir nüfus kesiminin imkanlarına uyuyor.
@jasminedinis2 Wheres my SAHMs at?? 🤰🏻 #fyp #stayathomemom #tradwife #conservativetiktok #antifeminism #crunchymom ♬ original sound – Jasmine Dinis
Ataerkilliği savunuyorlar ve geleneksel kadınlığı öne çıkarıyorlar
Ancak bu sadece kişisel tercihlerle sınırlı değil; bazıları bu tarzı, feminist hareketin bir tepkisi olarak görerek ataerkilliği savunuyor ve geleneksel kadınlığı öne çıkararak kadınların kocalarına olan ekonomik bağımlılığı olumlu bir şekilde değerlendiriyorlar. “Geleneksel kadın” eğilimi, 1950’lerin estetiğini yansıtarak pastoral bir atmosfer sunuyor ve kadınlara özgü değerleri ve nitelikleri vurguluyor.
“Geleneksel kadın” eğiliminin büyümesine neredeyse doğrudan orantılı tartışmalar eşlik ediyor. Kullanıcıların önemli bir kesimi bu tür içeriklere diğer herhangi bir içerik gibi ya da ideolojik düzeyde yaklaşıyor çünkü aktardığı değerleri kabul ediyorlar. Bazıları ise bu tür yayınların arkasında siyasi çıkarları olan muhafazakar bir gündemin bulunduğunu anlıyor ve aktardıkları mesajların sosyal haklarda bir gerileme teşkil ettiği için diğer kadınlara ve yeni nesillere zararlı olduğunu düşünüyor.
@esteecwilliams What it means to be a Tradwife. #fyp #tradwife #homemaking #housewife #traditional #tradwifecontroversy #womenschoice ♬ Music Instrument – Gerhard Siagian
Tradwife markaların da ilgisini çekti
AdAge‘e göre, Nisan ayı başında dünya çapında TikTok’ta 565 milyon görüntüleme toplayan trend, aynı zamanda #tradwife hashtag’i altında yayınlanan videoları hicveden ortaya çıkan yüzlerce parodi içeriklerine de sahip.
Tartışmaya rağmen bazı videoların biriktirdiği milyonlarca görüntülenme markaların ilgisini çekti. Gönderilerini #tradwife hashtag’iyle yayınlamayan ancak ailesi için yemek pişirmenin ana tema olduğu geleneksel yayınlar sunan model ve içerik yaratıcısı Nara Smith, Revolve, Aritzi veya Calvin Klein moda ve Poppi ve Seed gibi gıda markalarıyla işbirliği yaptı.
@naraazizasmith what does love mean to you? @Calvin Klein #ad #cketernity ♬ Lullaby for Erik – Evgeny Grinko
Markalar kutuplaştırıcı akıma katılmalılar mı?
Tartışmalara rağmen, bazı markalar “tradwife” trendini potansiyel bir pazarlama fırsatı olarak da değerlendirse de bu gerici ve kutuplaştırıcı akımla bağlantı kurmak, markaların itibarı için bir risk oluşturabilir.
Öyle ki daha aşırı bir söylemi olan yaratıcılardan bazılarının sponsorlu paylaşımları ya da işbirlikleri olmaması ya da en azından bunu belirtmemeleri bunu gösteriyor.
Öyle ya da böyle, birçoğunun bir işe ihtiyacı olmadığını veya bir işe ihtiyaç duymadığını iddia etmesine rağmen, içeriklerinden para kazanıyorlar ve dolayısıyla yaşam tarzlarını karlı hale getiriyorlar.
Sonuç olarak, “tradwife” eğilimi, sosyal ve kültürel ayrımları yansıtan önemli bir içerik türü olarak karşımıza çıkıyor. İdeolojik imaların veya parodilerin ötesinde bu eğilim, mevcut sosyal ve kültürel ayrımı en iyi yansıtan içeriklerden biri olarak görülüyor ve sosyal medyanın ideolojilerin inşasındaki rolünün yeni bir örneğini oluşturuyor. Kullanıcıların bu algıyı anlaması, topluluklarla bağlantı kurmak açısından son derece önemlidir.